AŞK TOMURCUĞU AÇILIYOR-LOVE BUD OPENING

Radharani, SAF ASK Tanrıçası, tüm ruhsal spirituel enerjilerin en yükseği, zevk potansiyeli bu gezegende 5000 yıl önce kutsal Vrindavan topraklarında ve tekrardan 500 yıl önce Mayapur,Hindistan'da belirdi. Radharani sadece tek bir şey öğretmek ve vermek için geldi: Çoşkun spirituel aşkın en yüksek aşamalarına nasıl erişileceğini.Spirituel zevk enerjisinin dişi formu olan Radharani en merhametlidir, Radharani'nin kuralları yoktur, Radharani hiçbir koşul olmaksızın sadece vermek, vermek ve vermek ister. Bu gerçek aşk, koşulsuz aşk platfomudur. Srila Prabhupada şöyle acıklıyor:…"Bir kisi aşkın yüce objesine aşkla ve adanmışlıkla bir yaprak, bir çicek, bir meyve ya da su sunarsa, daima kabul edilir." Asıl malzeme bhaktidir (adanmışlıktır). Saf adanmışlık bu maddi doğadaki daha asağı enerjilerce kirletilemez. Ahaituky apratihata: koşulsuz adanmışlık hizmeti hiçbir maddi koşul tarafından durdurulamaz. Bu da sizin en yüksek aşk hisleri olan "Krisna Prema"yı deneyimlemeniz için zengin ya da maddi olarak eğitimli olmak zorunda olmadığınız ve Srimati Radharani tarafından bu geçici dünyada kapana kısılmış her ruh için kolayca erişilebilir hale getirildiği anlamına gelir. En fakir ve cahil erkek ya da kadın bile kolayca bu saf AŞKIN çoşkunluğunu yaşayabilir. Bu saf aşk ve spirituel aşktan doğan eylemler öylesine güçlüdür ki hiçbir maddi koşul tarafından engellenemez. Bu nedenle size verilen şans sonsuza dek yüksek kalmaktır!!!

Srila Prabhupada'nın dediği gibi: "Biz size veriyoruz ama sorun sizin (daha aşağı maddi tatlara olan bagımlılığınızdan) almıyor olmanız.

En derin gerçek ask arzularınızın yerine getirilecegği ve bunun yanında görkemli bir ziyafet, tatlı spirituel şarkılar ve hepsi sizin zevkiniz için olan bir sürü güzel spirituel sanat olayını kaçırmayın.

Not: Eğer Aşk Tanrıcasından alacağınız kutsamaları arttırmak isterseniz dünyada milyonlarca insanın bu özel günde yaptığını yapabilir ve Radharani'nin yıikama sunu töreni icin şunlardan birini getirebilirsiniz: Bal / yoğurt/ herhangi bir meyve suyu.

Srimati Radharani Kimdir

Sri Krişna Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’dir. Svetasvatara Upanishad (6.8) de şöyle ifade edilir, “Yüce Tanrı’nın son derece mükemmellikle işleyen çoklu potansiyelleri vardır ki tüm bilinç, güç ve eylemler yalnızca Onun rızasıyla yönetilir.” Şu an yaşadığımız maddi dünyaya bahir-anga-sakti, Krişna’nın harici enerjisi denir.

Krişna Bhagavad-gita (9.10) da şöyle açıklar: “Maddi enerji benim denetimim altında işliyor.” Maddi enerji, harici enerjiden ayrı olarak başka bir enerji daha var- içsel enerji. İçsel enerji aracılığı ile ruhsal dünya tezahür oluyor. Paras tasmat tu bhavo 'nyah. Maddi enerjinin harici enerji altında idare edildiği gibi, ruhsal dünya da içsel enerji aracılığı ile idare ediliyor. Bu içsel potansiyele Hladini Sakti denir, Radharani’dir.



Caitanya Caritamrita 1.5 de şöyle denir, “Sri Radha ve Krişna’nın aşk ilişkileri Lord’un içsel zevk-veren potansiyelinin tezahürleridir. Radha ve Krişna Kimliklerinde bir olmalarına rağmen, Kendilerini ebedi olarak ayırmışlardır.” Srimati Radharani Krişna’nın en yüksek adananı olarak en büyük hazzı Ona hizmet etmekte bulur. O Lordun hizmetiyle meşgul olan tüm Gopilerin ve Talih Tanrıçalarının (Lakshmi devinin) kökenidir. O adanmışlık hizmeti yoluna girişen tüm adananların başlıca dayanağı, ideal ve nihai sığınağıdır. Önce Srimati Radharani’nin merhametini almadan Sri Krişna’ya yanaşmak bile mümkün değildir.

Srimati Radharani evrenin annesi, tüm ruhların manevi annesidir. Ve anne kavramı saflığın, özgeciliğin, şefkatin, ilginin, paylaşmanın, beslemenin ve aşkın en kutsal sembolüdür. Bu yüzden kutsal mantramız kutsal isimlerdir. Hitap eden kutsal isimlerdir. . Hare Krishna, Hare Krishna, Krishna Krishna, Hare Hare / Hare Rama, Hare Rama, Rama Rama, Hare Hare.

Hare Krishna maha-mantrası aslında Srimati Radharani’ye bir duadır. “Hare”, “Radhe” anlamına gelir. Anneye duyulan ağlamaklı, çaresiz bir yakarıştır. “Radhe! Lütfen bizi ölümlü yaşam kabusundan uyandır! Bize unuttuğumuz babamızı hatırlat ve bizi eve geri götür!” “Hare” kelimesi Krişna’nın içsel enerjisinin veya Hladini Saktisinin işareti olan “Hara” sözcüğünden türemiştir. Bu da Srimati Radharani’den başka birşey değildir. Kişi maha-mantrayı söylerken, “Ey Krişna! Ey Radha!! Lütfen beni senin adanmışlık hizmetinle meşgul et” diyordur. Krişna’ya doğrudan erişilmesi zordur ama O bhakta-vatsala, yani daima adananlarını memnun etmeye heveslidir. Bu yüzden bir adananın ruh hali, bizi sonradan Sri Krişna’ya tavsiye eden Srimati Radharani’nin merhametini uyandırmalıdır. Sri Krişna kolaylıkla Srimati Radharani tarafından memnun edildiği için, Krişna o zaman bizi hizmetine kabul eder.

Krişna bilinci hareketinde, adananlar Onun maha-mantrada ki isimlerini dikkatle zikrederek, Ona deiti formunda hizmet ederek ve Radha ile Krişna’nın birleşmiş şekli olan en merhametli Sri Caitanya Mahaprabhu’nun talimatlarını takip ederek Srimati Radharani’ye Krişna’ya yapılan adanmışlık hizmetinin bahşedicisi olarak dikkatle hizmet ederler.

Srimati Radharani’nin Belirişi


Srimati Radharani Lord Krişna’nın ebedi eşidir. Beşbin yıl önce Lord Krişna geçmiş zaman meşgalelerini gerçekleştirmek üzere bu gezegene geldiğinde, Srimati Radharani’de belirdi.

Hindistan Mathura yakınlarındaki Varsana’da Srimati Radharani’nin sığınağı altındayız, burası Onun janma-lilası. Srila Prabhupada ne zaman Radharani’den bahsetse oldukça ağzı sıkı olur- O son derece özeldir, tüm mutluluk Onda yayılır ve Krişna Kendini Onda yayar, O tüm talihin kaynağıdır ve özgün melektir. Krişna Ona karşı yapılan hiçbir kabahete tolerans göstermez…

Bunu söyleyerek, Srimati Radharani’nin nasıl belirdiğinin geçmiş zaman öyküsünü anlatalım. O sadece Krişna’ya hizmet için geldi… O, Onun için adananlar yapmak istedi, tıpkı yine MahaPrabhu için adanlar yapmak için gelen (Radharani’nin yayılımı olan) Gadadhara Pandit gibi.

Ne zaman ki Lord yeryüzüne iner, istisnasız olarak sevgi dolu dostları tarafından kendisine eşlik edilir. Beşbin yıl önce Sri Krişna özgün formunda, Vrindavan’da ki bir çoban çocuk olarak yeryüzüne indiği zaman Srimati Radharani de Kendi özgün formunda Ona eşlik etmişti. Küçülen ayın onsekizinci gününde, tam olarak Sri Krişna’nın belirişinden iki hafta sonra belirdi. Srimati Radharani, Vrindavan Nandagram’ın birkaç mil uzağındaki Barsana köyünün yakınında Vrashabhanu ve eşi Kritida tarafından bir nilüfer çiçeği üzerinde bulundu. Bhadra ayının bir yarım-ay gecesi, Kral Vrishabhanu yıkanmak için Yamuna nehrine geldi ve kendini altından bir auranın, saf aşkın altından aurası içine dalmış olarak buldu. Sarmal yapraklarının üzerinde bir kız bebeğin durduğu bir nilüfer çiçeğinden yayılıyordu. Kral bebekle saraya döndüğünde, Kraliçe Kirtida zevkten keyiflenmişti. Kızın kör olmasına da şok olmuştu. Aslında bebek kendini küçük bir çiçek tomurcuğu kadar kapatmıştı, ne gözlerini ne de küçüçük ellerini ve ayaklarını açmıştı. Srimati Radharani’nin gözlerini ilk kez sadece Sri Krişna önünde belirdiğinde açtığı söylenir. O zamana kadar gözleri kapalıydı.


Krişna ile Radha’nın ilişkisinin tatlılığını anlamak dünyevi bakış açısıyla mümkün değildir. Bir adananın Krişna ile ilişkisinin en yüksek seviyesi olan madhurya-rasa denilen yakınlık platformundaki adanmışlığı anlaması yalnızca bir nebze bile maddi kirliliğin olmadığı bhaktinin en yüksek aşamalarında mümkündür. Bu yüzden Svarupa Damodara Gosvami şöyle yazmıştır: “Radha ve Krişna’nın aşk ilişkileri öyle gözüktüğü halde sıradan, maddi aşk ilişkileri değildir. Mazkaralar ve budalalar Krişna’yı sıradan bir adam olarak yanlış anlar. Krişna’nın aşkın doğasını bilmezler. Krişna’nın rasa-lilaları olan Gopilerle dansını taklit etmeye çalışırlar.” Bundan daha büyük bir kabahat yoktur. Bhakti yoluna başlayan adananlar dikkatle böylesi kabahatlerden kaçınmalıdır. Yalnızca en merhametli Anneleri olarak Srimati Radharani’ye merhameti için, bhakti için ve Krişna’ya hizmet etmek üzere bir fırsat için dua etmelidirler.


Kral Vrshabhanu, Radharani görmeye gelen Narada Muni’ye kutsaması için Radharani’yi sunduğu zaman, Narada Muni çoşkunluğa garkolmuştu, tüyleri diken diken oldu ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu, tüm bedeni titriyordu… Narada Muni bebeği alıp kucağına koydu. “Tüm evrende heryere gittim ama hiçbir yerde bunun gibi böylesi güzel bir kız bulamadım. HİÇBİRYERDE!! Çok talihliyim” diye düşünmeye başlamıştı.

Sonra da Narada Muni, Kral Vrshabhanu’ya bu bebeğe kızı olarak sahip olduğu için çok talihli olduğunu söyledi. “Bu kız neredeyse o yer Talih Tanrıçasını barındırır. Öyleyse senin görevin sadece bu bebeğe bakmak başka hiçbir şey değil.” Narada Muni O kucağındayken, son derece memnun edici dualarla Radharani’ye dua etti. Ondan gençlik dolu Kishori formunu göstermesini istedi. Çok memnun olan Radharani tüm sakhileriyle beraber onun önünde belirdi ve Narada Muni’ye Onunla Kusum Sarovar’da buluşmasını söyledi. Böylece Narada Muni çok çok memnun edici olan, Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’ni cezbeden Srimati Radharani’nin Kishori Formunun darshanını almış oldu.

Lord Krişna’nın annesi Yasoda en iyi arkadaşı Kritida’nın bir bebeği olduğunu duydu ve böylece eşi ve oğluyla beraber ziyarete geldi. Krişna beşiğe kadar emekleyip Kendisini yukarı çekti ve içeri baktı. O anda, Srimati Radharani’nin kapalı olan gözleri kımıldadı ve kocaman açılıp tıpkı nilüfer gibi açtı. Öyle görünüyor ki yalnızca Sri Krişna’nın formundan başka bu dünyaya ait hiçbirşeyi görmek istememişti. Herkes zevkten keyiflenmişti.

Lütfen Radharani’nin Kendisini gözlerimize görünür kıldığı belirişinin bu çok özel gününde Istanbul Isvara ve Srimati Radharani’nin dokuz yıldır uzunca beklenen kavuşmasına sahit olmak için bu son derece zevkli etkinlikte bize katılın. Narada Muni’nin Kendisini ona göstermesi için güzel dualarını Radharani’ye sunduğu gibi,bizlerin de bize Onun en sevgilisi Krişna’ya ve ebediyen gözlerinin önünde İlahi Çift Radha ve Krişna’nın görüntüsünün olmasını dileyen adananlarına hizmet etmek üzere bhakti vermesi ve merhameti için tüm iyi dileklerimiz ve dualarımız Radharani’ye aksın.

Gelip Radharani’nin bir bakışını alma ve zengin bir ziyafet, tatlı Radha şarkıları ve görsel hikayeleri formundaki Onun merhamet okyanusuna dalma şansını kaçırmayın!

Srimati Radharani – Krişna’nın Cezbedicisi

İlahi Lütuf A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada tarafından,
Radharani’nin Beliriş Günü’nde Londra’da verilmiş bir konferans, 18 Eylül 1969

BUGÜN RADHASTAMİ, Srimati Radharani’Nin beliriş günü. Radharani, Krişna’nın doğumundan onbeş gün sonra belirdi. Radharani Krişna’nın zevk potansiyelidir. Radha-krsna-pranaya-vikrtir hladini-saktih. Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’nin Vedik yazınlarda da teyit edildiği gibi çeşitli enerjileri vardır: parasya saktir vividhaiva sruyate.

Yüce Tanrı’nın şahsen yapacak hiçbirşeyi yoktur. Na tasya karyam. Biz burada maddi dünyada çok büyük bir politik liderin ya da ticari liderin şahsen yapacak hiçbirşeyi olmadığını görüyoruz, çünkü birçok asistanları var. Benzer şekilde, altı zenginlikle dolu olan Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’nin şahsen birşey yapmak zorunda mı? Hayır. Onun bir sürü asistanı var.

Bhagavad-gita’da Krişna şöyle der, sarvatah panipadam tat: “Tanrı’nın elleri ve bacakları heryerdedir.” Krişna’nın yapacak hiçbirşeyi olmadığını görürsünüz. O sadece gopilerle (çoban kızlarla) ve Radharani ile eğleniyor. İblisleri öldürmüyor. İblisleri öldüren Krişna Vasudeva Krişna’dır; O orjinal Krişna değildir. Krişna Kendini yayar. Onun ilk yayılımı Baladeva’dır. Baladeva’dan Sankarsana, Pradyumna, Aniruddha ve Vasudeva gelir. Dolayısıyla Krişna, Vasudeva rolünde Mathura ve Dvaraka’da rol yapar. Ama orjinal rolündeki Krişna Vrindavan’da kalır.

Bengal’de ki en büyük kurgu yazarlarından biri olan Bankim Chandra Chatterjee yanılarak Vrindavan’ın Krişna’sının, Dvaraka’nın Krişna’sının ve Mathura’nın Krişna’sının farklı kişiler olduğunu düşünmüştü. Krişna aynıdır ama O kendisini milyonlarca ve trilyonlarca forma yapabilir. Advaitam acyutam anadim ananta-rupam. Sınırsız formu olduğu halde- ananta rupam –O advaita’dır: Krişna ve Onun diğer formları arasında ayrım yoktur.

Krişna zevk almak istediği zaman, ne çeşit zevk alacaktır? Bu Srila Jiva Gosvami tarafından tartışılmıştır. Krişna Param Brahman, Mutlak Gerçektir.Mutlak Gerçeğin üç özelliği vardır: Brahman, Paramatma ve Bhagavan. Mutlak Gerçeği zihinsel varsayımla anlamaya çalışan Jnaniler ufacık bilgileriyle Mutlak Gerçeği gayrişahsi Brahman olarak idrak ederler. Ve Mutlak Gerçeği meditasyon araclığıyla anlamaya çalışan yogiler Mutlak Gerçeği Paramatma olarak idrak ederler.

Paramatma Yüce Olanın herkesin kalbinde yerleşik olan özelliğidir. Isvarah sarva-bhutanam hrd-dese 'rjuna tisthati. Ve bu Paramatma özelliği Bhagavan’ın, Tanrılığın Yüce Şahsı Krişna’nın bir yayılımıdır. Krişna Bhagavad-gita’da (10.42) şöyle der,

atha va bahunaitena
kim jnatena tavarjuna vistabyaham

idam krtsnam ekamsena sthito jagat

Arjuna Krişna’nın yeteneklerini anlamaya çalışıyordu, bunun için Krişna onuncu bölümde açıkladı, “Mevsimlerden ilkbaharım, nehirlerden Ganj’ım, hayvanlardan aslanım, insanlar arasında kralım…” Ve Krişna şu sonuca vardı, “Daha ne kadar devam edeyim? Yalnızca, sadece tek bir tam parçamın evrene girmesiyle tüm kozmik tezahürün var olduğunu anlamaya çalış.”

Maddi dünya Krişna’nın tek bir tam parçası üzerinde mevcut. Ve Krişna’nın Kendisi evrenin içine girer: andantara-stha-paramana-cayantarastham. Onun girişi olmadan evren varolamaz. Ruh can bedeni terkeder etmez, beden işe yaramazdır. Beden bir başbakanın olabilir ama ruh bedeni terkeder etmez beden tek metelik bile etmez. Benzer şekilde de, Krişna evrenin içine girdiği için evrenin değer var. Aksi halde, sırf bir madde yığınından ibaret. Dolayısıyla Krişna zevk almak istediği zaman, ne çeşit bir zevk alacak? Bu Srila Jiva Gosvami tarafından tartışılmıştır. Krişna Yüce Büyüktür. Tanrı büyüktür, herkes bilir. Öyleyse Büyük Olan zevk almak istediğinde ne nitelikte bir zevk alacaktır? Anlaşılması gereken budur.

Bu yüzden Svarupa Damodara Gosvami radha-krsna-pranaya-vikrtih’yi yazmıştır. Radha ve Krişna’nın aşk ilişkileri öyle göründüğü halde sıradan, maddi aşk ilişkileri değildir. Avajananti mam mudha: maskaralar ve budalalar Krişna’yı sıradan bir adam olarak yanlış anlar. Onlar Krişna’nın aşkın doğasını bilmezler. Onlar Krişna’nın rasa-lilalarını, (yani) gopilerle dansını taklit etmeye çalışırlar. Böyle bir çok maskara var.

Krişna’yı anlamak zordur:


manusyanam sahasresu
kascid yatati siddhaye
yatatam api siddhanam
kascin mam vetti tattvatah

Milyonlarca kişiden biri yaşamını mükemmelleştirmeye çalışabilir. Neredeyse herkes bir hayvan gibi çalışıyor, ve bir hayvan için mükemmeliyet söz konusu değildir. Hayvanların eğilimleri yemek yemek, uyumak, çiftleşmek ve savunma yapmaktır. Ve ne yazık ki çoğu insan hayvanlar gibi meşgul oluyor. Başka bir işleri yok. Tüm gün ve geceyi –“Dışkı nerde? Dışkı nerde?”, diye geçiren domuzlar gibiler. Ve domuzlar yemek için biraz dışkı bulur bulmaz şişmanlarlar. Sonra, “Seks nerde? Seks nerde?” Domuz eşinin annesi mi kız kardeşi mi bile olduğunu göz önünde bulundurmaz. Bu domuzun yaşamıdır. İnsan yaşamı domuz medeniyeti için değildir. Ama modern toplum yontulmuş gözüktüğü halde bir domuz medeniyetidir çünkü domuzlar gömlek ve ceket giyiyor. Bu karşın, Krişna bilinci hareketi Krişna’yı anlamak içindir. Bu biraz emek, sadelik ve kefaret gerektirir. Tapasa brahmacaryena samena ca damena ca. Kişi tapasya ve brahmacarya – sadelik ve bekaret altına girmelidir. Brahmacarya seks hayatını durdurmak ya da kontrol etmek anlamına gelir. Brahmacari olunmadan, seks dürtüsünü kontrol etmeden kişi ruhsal hayatı anlayamaz. Önceleri Vedik medeniyetinde oğlanlar en başından brahmacari olmak için eğitilirlerdi. Erkeklerin ve kızların on ya da oniki yaşlarında beraberce eğlendikleri Modern günümüz gibi değildi. Böylesi bir eğlence beyni bozar; daha ince beyin dokuları kaybolur dolayısıyla kişi daha yüksek şeyleri anlayamaz.

Bunlar benlik idraki yöntemleridir: samena (akıl kontrolüyle), damena (duyuların kontolüyle), tyagena (sadaka vermekle), saucena (temizlikle). Fakat bu çağda bu süreçlerin altına girilmesi çok zor. Neredeyse imkansız. Bu yüzden Lord Caitanya, Krişna’nın Kendisi tek bir yöntemle Kendini kolaylıkla elde edilebilir kıldı:

harer nama harer nama
harer namaiva kevalamkalau nasty eva nasty eva
nasty eva gatir anyatha

Bu çağ, Kali-yuga en düşkün çağ sayılır. Çok ilerleme kaydettiğimizi sanıyoruz ama bu en düşkün çağ çünkü insanlar hayvanlara benzemeye başlıyor. Hayvanların dört bedensel ihtiyaçtan- yemek yemek, uyumak, çiftleşmek ve savunmaktan- başka bir ilgisi olmadığından, be şekilde bu çağda da insanlar bedensel ihtiyacın dört ilkesiyle ilgililer. Ruh hakkında hiçbir bilgileri yok, ne de ruhun ne olduğunu idrak etmeye hazırlar. Bu da bu çağın eksikliği.

Ama insan yaşam formu özellikle kişinin kendisini idrak etmesi için. “Ben neyim? İnsan yaşamının vazifesi budur. Athato brahma-jijnasa: Bu yaşam Brahman, Paramatma ve Bhagavan hakkında soruştumak içindir.

Jijnasu soruşturma anlamına gelir. Her sabah soruşturuyoruz, “Bugün ki haberler ne?”. Hemen bir gzatede alıyoruz-meraklılık orda- ama yalnızca çok temel şeyleri soruşturuyoruz. En yüksek olasılık, brahma-jnana, ruhun bilgisi hakkında soruşturma arzumuz hiç yok.

Modern uygarlıktaki eksiklik bu. Bu insanlar esas olarak nasıl para kazanılacağını soruşturuyor. Bu eğilim her çağda mevcut, ama bu çağda başlıca factor haline geldi. Herkes sadece bedensel ihtiyaçlarla meşgul oluyor. Nidraya hriyate naktam: insanlar geceleri çok sesli, horlayarak uyuyor. Vyavayena ca va vayah: ya da seksle meşgul oluyor. Bu şekilde zaman kaybediyorlar. Ve gündüz vakti de- diva carthehaya rajan: “Para nerde? Para nerde? Para nerde?” Ve kutumba-bharanena va – kişi para alır almaz aile için nasıl birşeyler alacağını düşünüyor, hepsi bu. Alışveriş, horuldamak – materyalistik yaşamda ki meşguliyet bu.

Uyumak, çiftleşmek, para kazanmak ve aileye iyi bir daire ve yiyecek sağlamaya çalışan böyle bir çok budala kişi arasından biri insan formunun nasıl mükemmelleştireleceğini merak eder. Bu hayat mükemmeliyet içindir. Mükemmeliyet nedir? Mükemmeliyet sefaletten kurtulmak anlamına gelir. Herkes sefaletten kurtulmaya çalışıyor ama kimse onunla kurtulacağı nihai amacı bilmiyor. Na te viduh svartha-gatim hi visnum. Kişi ne zaman Visnu’ya yaklaşırda, ozaman sefaletten kurtulabilir.

İnsanlar burada maddi dünyada aya gitmeye çalışıyor ama bu budala insanlar oraya gitseler bile ne kazanacaklarını bilmiyorlar. Ay maddi gezegenlerden biri. Krişna zaten Bhagavad-gita’da diyor ki, a-brahma-bhuvanal lokah…Tüm maddi gezegenler sefalet yeridir. Ay çok yakındır ama en üst gezegene, Brahmaloka’ya gitseniz bile sefalet bulursunuz.

Her gece ne kadar çok sayıda gezegen olduğunu görebilirsiniz. Ama onlara gidemezsiniz. Siz sadece en yakın gezegene gitmeye çalışlıyorsunuz ve başarıs oluyorsunuz. Öyleyse sizin bilimsel gelişmeniz nedir ki?

Ama gidebilirsiniz. Maddi bilim adamları kişi kırkbin ışık yılı seyahet edecek olursa o zaman kişinin maddi dünyada ki en üst gezegene ulaşabileceğini hesaplıyorlar. Öyleyse en azından modern bilimsel hesaplamalarda oraya gitmek mümkün. Lakin kişi gidebilir; bir yöntem var. Bunu küçük bir kitapçık Easy Journey to Other Planet (Diğer Gezegenlere Kolay Yolculuk)ta açıklamaya çalıştık. Yoga yöntemiyle kişi istediği her gezegene gidebilir. Bu yogasal mükemmeliyettir.

Canlı varlığa sarva-gah, “istediği heryere gidebilen” denir. Örneğin, Narada Muni istediği ister ruhsal dünyada ister maddi dünyada istediği her yere seyahat edebilir. Öyleyse siz de bunu yapabilirsiniz. Bu mümkün. Yogi Durvasa Muni tüm evreni bir yıl içerisinde gezdi ve Visnuloka’ya, ruhsal dünyada gidip geri geldi. Bu tarihte kayıtlıdır.

Öyleyse bu mükemmeliyetlerden biridir. Ve nasıl erişilebilir? Krişna’yı anlayarak. Yasmin vijnate sarvam evam vijnatam bhavanti. Mundaka Upanisad eğer sadece Krişna’Yı anlarsanız o zaman diğer herşeyin çok kolaylıkla anlaşılabileceğini söyler. Krişna bilinci böylesine güzel birşeydir.

Bu akşam Radhastami hakkında konuşuyoruz. Radharani’yi, Krişna’nın başlıca potansiyelini, Krişna’nın zevk potansiyelini anlamaya çalışıyoruz. Vedik yazınlardan öğrendiğimiz gibi, Krişna’nın çok çeşitli potansiyelleri var: parasya saktir vividhaiva sruyate. Tıpkı şahsen hiçbir şey yapmak zorunda olmayan çok asistanı ve sekreteri olan büyük bir adamın sadece isteğiyle herşeyin yapıldığı gibi, benzer şekilde Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’nin de çeşitli enerjileri var ve herşey oldukça güzelce yapılıyor.

Şu an yaşadığımız maddi dünyaya bahir-anga-sakti, Krişna’nın harici enerjisi. Ve sadece maddi enerjiyle herşeyin nasıl da güzelce yapıldığını anlayın. Krişna Bhagavad-gita’da açıklıyor: mayadhyaksena prakrtih suyate sa-caracaram: “Maddi enerji benim gözetimim altında işliyor.” Maddi enerji kör değil. Arka planda Krişna var. Maddi enerjiden, harici enerjiden ayrı olarak başka bir enerji daha var- içsel enerji. İçsel enerji aracılığı ile ruhsal dünya tezahür oluyor. Paras tasmat tu bhavo 'nyah. Maddi enerjinin harici enerji altında idare edildiği gibi, ruhsal dünya da içsel enerji aracılığı ile idare ediliyor. Bu içsel potansiyel Radharani’dir.

Radharani’yi anlamaya çalışmalıyız. Radharani Krişna’nın zevk potansiyelidir, hladini-sakti. Vedanta-sutra’da Mutlak Gerçek anandamaya, daima zevk potansiyeli içerisinde olarak tanımlanır.

Ananda, zevk istediğiniz zaman tek başınıza sahip olamazsınız. Tek başınıza zevk alamazsınız. Bir arkadaş, aile ya da başka dostların çevresinde olduğunuzda zevk duyarsınız. Benim konuşmam, burada çok insan olduğu zaman çok zevk verici oluyor. Tek başıma konuşmaktan mutlu olamam; bu ananda değildir. Burada kimse yokken gece yarısında konuşabileceğim halde, bu ananda değildir. Ananda başkaları da olmak zorunda demektir.

Krişna, Mutlak Gerçek anandamaya olduğu için, çoğalmıştır: eko bahu syama. Aynı zamanda bizler de Krişna’ya zevk vermek anlamına gelen, Krişna’nın öz parçalarıyız. Ve başlıca zevk potansiyeli Radharani’dir.
radha-krsna-pranaya-vikrtir hladini-saktir asmadekatmanav api bhuvi pura deha-bhedam gatau taucaitanyakhyam prakatam adhuna tad-dvayam caikyam aptamradha-bhava-dyuti suvalitam naumi krsna-svarupam Krişna, Bhagavad-gita’’dan bilginiz gibi Param Brahman, Yüce Mutlaklıktır. Arjuna Bhagavad-gita’yı anladığı zaman, Krişna’ya tekrar şunu söyledi: param brahma param dhama pavitram paramam bhavan: “Sen Tanrılığın Yüce Şahsiyeti, nihai mesken, en saf, Mutlak Gerçeksin.”

Öyleyse Krişna Param Brahman, Yüce Mutlaklıktır. Maddi dünyada büyük aziz gibi bir kimsenin sadece brahmanandayı, Mutlağın, Brahman mutluluğunun zevkini çıkarmak için maddi zevke dair herşeyden vazgeçtiğini görüyoruz. Yalnızca Brahmanda olduğunu anlamak için bir sannyasi oluyor. Dolayısıyla kişi Brahman farkındalığı için maddi herşeyden vazgeçmek zorundaysa, Param Brahman’ın, Yüce Brahman’ın maddi olan birşeyden zevk alabileceğini mi düşünüyorsunuz? Hayır. Krişna’nın zevki hiç de maddi birşey değil. Bu noktanın anlaşılması gerekiyor.

Maddi dünyada Brahman ve Paramatma’ya dair çok az bilgimiz var, ama kimse Param Brahman’ı ya da Bhagavan, Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’ni bilmiyor. Bu yüzden şöyle denir, manusyanam sahasresu kascid yatati siddhaye. Siddhaye Brahman ya da Paramatma’yı anlamaya isnat eder. Lakin Brahman’ı ve Paramatma’yı idrak etmiş bir çokları arasından ancak neredeyse bir kişi Krişna’yı bilebilir.

Krişna’yı anlamadan, Krişna’nın zevk potansiyeliyle ilgili ne anlayabiliriz ki? Büyük bir adamı tanımadan, onun içsel ilişkilerini nasıl anlayabilirim ki? Benzer şekilde, eğer Krişna’yı anlamazsak Krişna’nın nasıl zevk aldığını nasıl anlayabiliriz ki? Bu mümkün değil.

Gosvamiler bize Krişna’nın zevk potansiyeli Srimati Radharani hakkında bilgi veriyor. Krişna “tümüyle-çekici” anlamına gelir, ama Radharani öylesine büyük ki Krişna’yı cezbediyor. Öyleyse Srimati Radharani’nin konumu nedir? Bugün bunu anlamaya çalışmalı ve Radharani’ye hürmetlerimizi sunmalıyız.


tapta-kanchana-gaurangi
radhe vrndavanesvari
vrsbhanu-sute devi
pranamami hari-priye

“Radharani, Sen Krişna için öyle kıymetlisin ki. Bunun için Sana saygı dolu hürmetlerimizi sunuyoruz.” Radharanihari-priyadır, “Krişna için çok kıymetli.”dir.Radharani’nin merhameti aracılığıyla biz Krişna’ya erişebiliriz. Eğer Radharani , “Bu adanan çok iyi,” diye tavsiye ederse, o zaman ben ne kadar büyük bir ahmak olursam olayım Krişna beni derhal kabul eder. Radharani tarafından tavsiye edildiğim için Krişna beni kabul ediyor. Bu yüzden Vrindavan’da tüm adananların Krişna’nınkinden çok Radharani’nin ismini zikrettiklerini görürsünüz. Nereye giderseniz gidin adanların birbirlerini “Jaya Radhe!” diye selamlarken bulursunuz. Vrindavan’da hala bunu görebilirsiniz. Adananlar Radharani’yi yüceltiyorlar. Eğer Krişna’yı anlamak için tahminsel metodu seçerseniz bu çok, birçok ömür sürecektir. Ama eğer adanmışlık yolunu kabul ederseniz ve sadece Radharani’yi memnun etmeye çalışırsanız, Krişna’ya çok kolayca erişilecektir.
Krişna’yı Radharani teslim edebilir. O son derece büyük bir adanan, maha-bhagavatanın simgesi. Krişna bile Radharani’nin adanmışlığının niteliğini anlayamıyor. Krişna vedaham samatitani- “Ben herşeyi bilirim” dediği halde- Radharani’yi anlamakta başarısız oluyor. Radharani öylesine büyük.

Krişna herşeyi bilir ama Radharani’yi anlamak için Krişna Radhara’nin pozisyonunu kabul etti.

Krişna, “Ben tamım. Her yönden eksiksizim ama yine de Radharani’yi anlamak istiyorum. Neden?” diye düşündü. Bu soru Krişna’yı Kendisini anlamak üzere Radharani’nin eğilimlerini kabul etmeye zorladı.

Böyle mevzular tabi ki büyük bir aşkın bilimin parçası. Krişna bilincinde ilerlemiş ve sastraların, yazınların iyi bilgisine sahip olan kişi anlayabilir. Krişna Kendisini anlamak istediğinde Srimati Radharani’nin eğilimini aldı. Bu da Onun Caitanya Mahaprabhu olarak belirişidir. Radha-bhava-dyuti-suvalitam.

Caitanya Mahaprabhu Krişna’dır ama O Radharani’nin eğilimlerini kabule etmişti. Radharani daima Krişna’dan ayrılık hisleri içersinde olduğu için Lord Caitanya da Radharani pozisyonunda Krişna’dan ayrılığı hissediyordu. Lord Cairtanya’nın öğretisi budur- ayrılık hissetmek, buluşamamak. Caitanya Mahaprabhu ve Onun guru zinciri tarafından tarafından öğretilen yöntem Krişna’dan nasıl ayrılık hissi duyulacağıdır.


Aynı zamanda Gosvamiler de Vrindavan’dayken asla “Krişna’yı gördüm.” demediler. En mükemmel adananlar oldukları halde asla, Krişna’yı gördüm demediler. Duaları şöyleydi: he radhe vrja-devike.... he nanda-suno kutah!

Radharani yanlız kalmaz. Daima arkadaşları (vraja-devi) Lalita ya da Visakha ve Vrindavan’ın diğer genç kızlarıyla birlikte kalır. Dolayısıyla Gosvamiler de Vrindavan’da yaşarlarken olgunluk çağlarında şu şekilde dua ediyorlardı: he radhe vraja-devike ca lalite he nanda-suno kutah: “Radharani, neredesin? Arkadaşların nerede? Sen neredesin, , Nanda-suno, Nanda Maharaj’ın oğlu, Krişna? Hepiniz neredesiniz?” Arıyorlardı. Onlar asla, “Krişna’yı gopilerle dans ederken gördük. Dün akşam gördüm.” demediler. [Gülüşme.]

Böyle konuşanlara sahajiyalar denir. Oldun adananlar böyle konuşmaz. Sahajiyalar herşeyi ucuza alıyorlar- Krişna çok ucuz, Radharani çok ucuz- sanki Radha ve Krişnaýı her gece görebiliyorlarmış gibi. Hayır. Gosvamiler bzie böyle öğretmiyor. Onlar Radha-Krişna’yı arıyorlardı. He radhe vraja-devike ca lalite he nanda-suno kutah/ sri-govardhana-kalpa-padapa-tale kalindi-vane kutah: Orda Govardhan tepesinde misin, yoksa Yanuma’nın kenarında mısın?” ?" Ghosantav iti sarvato vraja-pure khedair mahavihvalau. Onların için böyle ağlamaktı. “Neredesin? Radharani neredesin? Lalita, Visakha, Radharani’nin arkadaşları neredesiniz?Sen neredesin Krişna? Govardhan Tepesi’nin yakınında mısın yoksa Yamuna kenarında mısın?

Ghosantav iti sarvato vraja-pure. Tüm Vrindavan arazisi boyunca ağlayıp - khedair mahavihvalau - deliler gibi Radha-Krişna’yı arıyorlardı. Vande rupa-sanatanau raghu-yugau sri-jiva-gopalakau. Bizler Gosvamilerin ayakizlerini takip etmek ve Krişna ile Radharani’yi Vrindavan’da ya da kalplerimizde nasıl arayıp bulacağımızı onlardan öğrenmek zorundayız. Caitanya Mahaprabhu’nun bhajana ya da ibadet metodu budur: ayrılık hisleri (vipralambha-seva).Krişna’dan ayrılık hissiyle Mahaprabhu denize düşerdi. Gecenin yarısında yatak odasından dışarı çıkardı. Kimse nereye gittiğini bilmezdi. O Krişna’yı arıyordu.

Bu adanmışlık hizmeti yöntemi Caitanya Mahaprabhu tarafından öğretilir. Bu çok kolayca, “Krişna’yı ve Radharani’yi rasa-lilalarında gördüm.” demek değildir. Hayır, öyle değil. Ayrılığı hisset. Krişna’dan ne kadar ayrılık hissederseniz o kadar ilerlediğinizi anlamalısınız. Krişna’yı yüzeysel olarak görmeye çalışmayın. Ayrılık hissetmede gelişin ve ondan sonra adanmışlığınız mükemmel olacaktır. Lord Caitanya’nın öğretisi budur.

Atah sri-krsna-namadi na bhaved grahyam indriyaih. Maddi duyularımızla Krişna’yı göremeyiz ya da Krişna’nın adını duyamayız. Kendimizi Tanrı’nın hizmetiyle meşgul etmeliyiz.Hizmet nerede başlar? Jihvadau: dilden. Bacaklardan, gözlerden ya da kulaklarda değil. Dilden başlar. Nasıl? Hare Krsna, Hare Krsna, Krsna Krsna, Hare Hare/ Hare Rama, Hare Rama, Rama Rama, Hare Hare’yi söyleyin. Ve Krişna-prasadam alın. Dilin iki işi var: sesle konuşmak, Hare Krişna ve prasadam almak. Bu yöntemlerle Krişna’yı idrak edeceksiniz.

Krişna’yı görmeye çalışmayın. Maddi gözlerinizle Krişna’yı göremezsiniz, ne maddi kulaklarınızla Onu duyabilirsiniz ne de Ona dokunabilirsiniz. Ama eğer dilinizi Tanrı’nın hizmetinde meşgul ederseniz o zaman O size Kendisini gösterecektir: “İşte buradayım.” İstenen budur.

Öyleyse tıpkı Radharani’nin yaptığı gibi, Lord Caitanya’nın bize öğrettiği gibi Krişna’dan ayrılık hissedin ve dilinizi Tanrının hizmetinde meşgul edin. O zaman bir gün, olgunlaştığınız zaman Krişna’yı yüz yüze göreceksiniz.

Çok teşekkürler.

0 yorum:

Copyright © 2008 - Hare Krishna Turkey - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template