~*~*~*For English please read below~*~*~*
Bu şarkıyı Krişna'ya adıyorum. Sevmek için yaşayan ve yaşamak için seven herkese mutlu sevgililer günü...

I dedicate this song to Krishna. Happy Valentines to everyone who lives to love and loves to live ...

I LOVE YOU-SENİ SEVİYORUM

Karşılığında hiçbirşey beklememelisiniz. Gerçek aşk budur. Tıpkı bu annenin hiçbirşey beklemeden çocuğu sevmesi gibi—hayır, karşılığında bir şey beklemiyor. Ama yine de hizmet veriyor. Öyleyse bu saf aşka küçük bir örnek. Ama burada aynı zamanda bazı… Çocuk büyüdüğü zaman, eğer itaatkar olmazsa anne sevgisini neredeyse geri çeker. Ama ruhsal dünyada, hiç koşulsuz aşk var. Açıklandığı üzere, aslisya va pada-ratam pinastu mam. Marma-hatam: [Cc. Antya 20.47] Ne yaparsan yap, umursamıyorum ama yine de seni seviyorum. Bu saf aşktır.

~*~*~*For English please read below~*~*~*

You shall not expect anything in return. That is real love. Just like this mother is loving child, expecting anything -- no, not expecting any return. But she still she gives service. So that is as a little sample of pure love. But here also some... When the child is grown up, if the child is not obedient, the mother practically withdraws love. But in the spiritual world, unconditionally love is there. As it is explained, aslisya va pada-ratam pinastu mam. Marma-hatam: [Cc. Antya 20.47] whatever you do, I don't mind that but still I love you. That is pure love.

VRINDAVAN KEYİFLERİ V-VRINDAVAN MELLOWS V


~*~*~*For English please read below~*~*~*


Jaya Radha-Madhava


(Gitavali’den)

(jaya) Radha-madhava (jaya) kunja-bihari


(jaya) gopi-jana-vallabha giri-vara-dhari

jaşoda-nandana braja-jana-ranjana

(jaya) jamuna-tira-vana-çari



“Krişna, Radha’nın aşığıdır. Vrndavana koruluklarında bir çok aşıkane meşgaleler sergiler, O Vraja’nın genç çoban kızlarının sevgilisidir, Govardhana denilen büyük tepeyi tutandır, anne Yaşoda’nın çok sevgili oğludur, Vraja sakinlerine haz verendir ve O, Yamuna Nehri kıyısı boyuncaki koruluklarda gezinir.”


“Mathura olarak bilinen kutsal yer, ruhsal olarak aşkın dünya Vaikuntha’ya üstündür çünkü Tanrı orada belirdi. Mathura’ya da üstün olan Krişna’nın rasa-lila meşgalelerinden ötürü aşkın Vrindavan’dır. Ve Vrindavan ormanına da üstün olan Govardhan Tepesi’dir, çünkü Şri Krişna’nın ilahi eli tarafından kaldırılmıştır ve Onun aşk dolu çeşitli meşgalelerinin yeridir. Ve, her şeyden önce, fevkalade Şri Radha-kund yüce durur çünkü o Gokula’nın Efendisi, Şri Krişna’nın nefis nektarlı aşkıyla (premasıyla) taşar. O halde, Govardhan Tepesi’nin ayaklarında duran bu ilahi Radha Kund’a hizmet etmeye isteksizlik edecek o akıllı kişi nerde?”~ The Nectar of Instruction 9.dize, A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada



~*~*~*For english please read the rest of the entry~*~*~*


“The holy place known as Mathurä is spiritually superior to Vaikuntha, the transcendental world, because the Lord appeared there. Superior to Mathurä-Puri is the transcendental forest of Vrndävana because of Krişna’s räsa-lilä pastimes. And superior to the forest of Vrndävana is Govardhana Hill, for it was raised by the divine hand of Şri Krişna and was the site of His various loving pastimes. And, above all, the superexcellent Şri Rädhä-kuëòa stands supreme, for it is overflooded with the ambrosial nectarean prema of the Lord of Gokula, Şri Krişna. Where, then, is that intelligent Person who is unwilling to serve this divine Rädhä-kunda, which is situated at the foot of Govardhana Hill?” ~ The Nectar of Instruction text 9, A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada

MERHAMET OKYANUSU-THE OCEAN OF MERCY

~*~*~*For English please read below~*~*~*

ŞRİ NİTYANANDA

Nityananda Prabhu 1474 yılı civarında Hindistan, Batı Bengal’de Ekachakra köyünde belirdi. Caitanya Caritamrita ve diğer kutsal yazınlarda Onun Şri Balaram’ın avatarı, Tanrılığın Yüce Şahsiyeti Krişna’nın doğrudan bir yayılımı olduğu beyan edilir.

Bir çocuk olarak Ona Nitai denilirdi ve yakın bir arkadaş çevresi vardı. Hep beraber Krişna ile Onun dostlarının geçmiş zaman meşgalelerinin taklidini yaparlardı. Ekachakra’nın bütü yetişkinleri bu eşsiz küçük çocuktan büyülendi ve Onu kendi çocukları gibi sevdiler. Onun Krişna ve Vişnu’nun avatarlarına kendini verdiğini gören köylüler Kendisi’nin de bir çeşit enkarrnasyon olabileceğinden şüphelendiler. Durdurak bilmiyordu, hergün farklı bir meşgale sahneliyordu ve bunu öyle maharetli bir şekilde yaptı ki komşuları, “Nasıl oluyor da O bu kadar yetenekli? Nasıl hikayeleri bu kadar iyi biliyor? Kimse Ona bu ayrıntıları anlatmadı.” diye hayrete düşüyordu. Bir seferinde, çocuklardan biri Akrura olarak giyinip Kamsa’nın emir üzerine Krişna ve Balaram’ı Vrindavan’dan uzağa götürdü. Nitai tüm varlığı il Krişna’yı seven çoban kızlarının ayrılığını hissederek kederle ağladı. Gözlerinden yaşlar süzüldü. Oyunculuğu öyle esalıydı ki izleyen herkesi sadece oyunculuk mu yapıyor yoksa oynadığı kısmı bir şekilde yaşıyor mu diye düşündürdü. Bu ister Krişna’yı, Balaran’ı ya da Vamana veya Tanrı’nın diğer enkarnasyonlarını bile canlandırsa geçerliydi. Sorulduğu zaman, Nitai şöyle cevap verirdi: “Onlar benim kendi ilahi meşgalelerim ve ben sizing onları görmenize izin veriyorum.”

En inandırıcı rolleri arasında ilahi kimliğini Balaram dolayısıyla anlattığı Rama’nın kardeşi Lakşman rolü vardı. İlk on iki yılı boyunca Nityananda Prabhu Ekachakra’da kalıp aşk dolu meşgalelerini komşularıyla paylaştı.

HAC YOLCULUĞU

Ne var ki, onüç yaşından hemen önce evine gezgin bir dilenci geldi ve Nityananda’nın şefkatli babası Hadai Pandit tarafından bir misafir olarak ağırlandı. Derin bir saygı ve Brahman misafirperverliğiyle, Hadai Pandit neyi varsa yüce misafirine sundu. “Lütfen dilediğinizi almakta çekinmeyin, benim evim sizing eviniz.” dedi. Ziyaretçi sofu da basit bir hayatı olduğunu ve ihtiyaçlarının indirgenmiş olduğunu açıkladı. Lakin, seyahat edecek bir yoldaşa ihtiyacı olduğunu ve genç Nitai’in böylesi bir hizmet için uygun kişi olacağını söyledi. Nitai hevesliydi ve Hadai Pandit ise oğlunun gitmesine gönülsüzce razı geldi.

Nitai otuz iki yaşına gelene kadar sonraki yirmi yıl boyunca yaşlıca sanyasi yoldaşından talimat ve arkadaşlık alarak bir kutsal yerden diğerine gezdi. Hindistan’I enine boyuna gezdi ve varlığıyla kutsal yerleri daha da kutsallaştırarak kıta parçasını kutsadı. Nitai kutsal alanların çoşkunluğunu hissederek seyahat etmeye devam ettikçe bir avadut ya da bilmeyenlere deli görünen ruhsal olarak yükselmiş bir kişi karakterine daha da çok büründü. Faaliyet hali ve genel tutumu gittikçe açıklanamaz ve değişken bir aldı; kimse Onu neyin harekete geçirdiğini ya da neden bu şekilde davrandığını anlayamıyordu. Örneğin, beline bağlanacak giysisi onun yerine başında kendinden geçerek dans ettiği bilinirdi.

(Günümüzde Maharashtra olarak bilinen) Pandarapura’da Nityananda Prabhu Lakşmipati Tirta ile karşılaştı. Lakşmipati’nin Lord Balaram’la ilgili yoğun rüyalar gördüğü söylenir ve Pandarapura’da Nityananda ile karşılaştığında bu genç ve güzel Nityananda’nın Balaram’dan başkası olmadığına ikna olmuştu. Derin ve sevgi dolu bir ilişki geliştirdiklerinde Nityananda Lakşmipati Tirtha için ve Lakşmipati Tirtha’da Onun için artan derecede daha da kıymetli biri oldu.

Bazı otoritelere göre, Lakşmipati Nityananda Prabhu’yı brahmacari ismi olan “Svarupa” adını vererek o zamanlar inisiye etti. Lakşmipati’nin en ünlü öğrencisi, sonradan Lord Caitanya’nın öğretilerinin ayrışmaz bir parçası olan Krişna ile aşk ilişkisinin tatlı gerçekliğini yerleştiren ve aynı zamanda Radharani’nin rakipsiz konumunu açık bir şekilde ilk kez anlaşılır bir biçimde ifade eden ilk kişi olan Madhavendra Puri’ydi. Mahavendra Puri O’ndan kıdemli olduğu için Nityananda Prabhu ona daima manevi öğretmeniymiş gibi muamele etti.

Nityananda Prabhu çok geçmeden Vraja (Vrindavan)’ya vardı. Çoşkunluğu milyon kat daha arttı. Krişna’nın meşgaleleriyle ilişkili bir sürü yeri gezerek bağırdı, dans etti, etrafta yuvarlandı, kahkahalar attı ve çılgın bir adam gibi uludu. Taşan bir yoğunlukla, “Krişna nerde? Benim hayatımın ve ruhumun ta kendisi nerde?” diye haykırdı. Meraklı dudaklarından bu sözler çıkarken control edilemez bir şekilde ürperdi ve aşkın göz yaşları gözlerinden sağanak gibi yağdı. O an, Ona Lord Caitanya Mahaprabhu’nun çocukluk meşgalelerini tamamladığını gösteren çok şaşırtıcı içsel bir görüyle dona kaldı. Mahaprabhu şimdi açık bir şekilde vazifesiyle meşgul oluyordu. Bu farkındalık Nityananda’nın ruhsal erkek kardeşi için duyduğu dizginlenemez bir şefkatle kıkırdamasına neden oldu ve Mahaprabhu’nun meşgalelerine katılmak için Şringara-vata denilen yerden Navadvipa’ya doğru ilerledi.

nityanandam aham vande karne lambita-mauktikam caitanyagraja-rupena pavitri-krta-bhutalam

“Tek bir inci kulaklarının birinden asılı, Şri Caitanya Mahaprabhu’nun büyük erkek kardeşi ve tüm dünyanın arındırıcısı Şri Nityananda Prabhu’ya selam olsun.”

CAİTANYA MAHAPRABHU İLE BİRLEŞMEK

Yıl 1506’ydı ve trans benzeri çılgınca bir adanmışlıkla sık ormanların arasında çetin bir yolculuğun ardından Nityananda Prabhu Caitanya Mahaprabhu’nun ikamet ettiği Nadiya topraklarına vardı. İkisi de sonunda birbirini ilk kez gördüğü an derhal çoşkunluk dalgalarına yakalandılar. Nitai yaklaşık otuziki ve Mahaprabhu da yirmi yaşındaydı. Herbiri artık yaşamlarının mükemmel derecede eksiksiz olduğunu hissetti. Kucaklaşarak çoşkun nehirler gibi ağladılar.

İlk buluşmalarından kısa bir sure sonra Mahaprabhu, tüm insanlığın özgün gurusu olan Nitai’ye Vyasa-puja ya da guru ibadeti sunmak üzere Nityananda’yı Srivas Thakur’un evine götürdü. Lakin bunun yerine Nityananda Prabhu bütün ibadet eşyalarını Mahaprabhu’dan kapıp kendi Ona ibadet etti. Nitai, “Nimai Pandit [Mahaprabhu] benim Efendim ve öğretmenimdir! Nimai Pandit [Mahaprabhu] benim Efendim ve öğretmenimdir!” diye tekrar etmeyi sürdürdü. Kimin kime hizmet edeceğine dair devamlı bir rekabet vardı. Birbirlerine olan sevgileri tarif edilemezdi. O andan Mahaprabhu’nun Jaganatha Puri için Navadvipa’dan ayrılışına kadar Nitai sürekli Onun yanındaydı. Virndavanadasa Thakura ve Krishnadasa Kaviraja Goswami’nin her ikisi de Nitai’nin Mahaprabhu’nun kalbine giden anahtarı tuttuğunu su götürmez bir şekilde beyan etmişlerdi.

JAGAI İLE MADHAİ’NİN KURTULUŞU

Mahaprabhu’nun merhametinin iki elçisi onlarla ilk karşılaştığında Jagai ve Madhai ayyaş bir baygınlık halinde tüm köyde zarar yaratıyordu. Nitai bu düşmüş ruhlara karşı merhamet duydu ve eğer ıslah edilebilirlerse o zaman Mahaprabhu’nun vazifesinin Navadvipa’da çok daha iyi bile karşılanacağına kanaat getirdi. Sokakta ki bu iki kardeşe yaklaşarak, Nitai onlardan Krişna’nın kutsal isimlerini zikretmeleri ve Krişna bilincinin tatlı nektarını tatmaları için yalvardı. Fakat iki kabadayı küfürler savurarak ve çirkin sözler takarak Nitai’yı yolun sonuna kadar kovaladı. Madhai kanamaya yol açan Nitai’nin ilahi başına inen kırık toprak bir saksıyı başına attı. (Nitai’nin bedeni kusursuz derecede ruhsal olduğu halde, Nitai bu oyunu gerçekleştirdi ki Jagai ve Madhai kurtuluşa erişebilsin.)

Mahaprabhu olanları duyunca çileden çıkıp Kendisi alana koştu. Nasıl olur da bir kimse Nitai gibi nazik bir ruhu incitebilir di? Alev alev ve parıltılı ilahi disk benzeri silahını çağıran Mahaprabhu onları Tanrının gazabını tatmaya zorlayarak tam oracıkta iki asiyi de öldürmeye hazırdı. Buna karşın öfkesi, Ona o yaşlardaki insanların çoğunluğunun Jagai ve Madhai gibi düşkünler olduğunu ve Onun görevinin onları şiddetle değil sevgiyle kurtarmak olduğunu hatırlatan Nimai tarafından yatıştırıldı.

Nitai’nin sözlerini duyan Mahaprabhu, Nityananda Prabhu’yu kurtarmayı deneyen Jagai’yi kurtarmaya meyilliydi fakat Nitai’ye zarar vermek gibi en şeytani fiili sürdüren Madhai’nin
Nitai’nin Kendisi trafından affedilmesi gerekiyordu. Nitai’nin merhameti sınır tanımaz ve O tüm yaptıkları için hemen Madhai’yi affetti.

Jagai ve Madhai, Mahaprabhu ile Nityananda arasında ki aşk dolu değiş tokuşu ve Nitai’nin onlara karşı bağışlayıcı doğasını görünce kalpleri değişti. Mahaprabhu’nun sankirtan vazifesinin hevesli destekçileri ve adananlar olmaya karar verdiler. Onların içtenliğini gören Mahaprabhu onların tüm günahlarını Kendi başı üzerine aldı. Bir kaç kısa dakikalığına güzel altın rengi bedeni göze hoş görünmeyen siyahımsı bir renge büründü. Aslına bakılırsa, Yamaraj’ın asistanı Chitragupta Jagai ile Madhai’nin toplanan günahlarının çetelesini tutmaya çalıştığında bunu yapamadı ve büsbütün bir tükenmişlikle yığıldı. Bununla beraber, Nitai ile olan olaydan sonra Jagai ve Madhai sürekli Krişna’nın kutsal isimlerini (günde en az 100 000 kez) zikrederek ve başkalarını da Krişna’ya adanmışlıkta eğiterek adanmışlık hizmetinin en yüksek standartını yerleştirdiler.

SANKİRTAN HAREKETİNİ YAYMAK

Caitanya Mahaprabhu sankirtan hareketini yaymak için yaşamın feragat düzeni sanyasilik yapmaya başladıktan sonra, iki kardeş Mahaprabhu’nun Nityananda’yı bırakıp iki yıl sürecek olan Güney Hindistan turuna ilerlediği yer olan Hindistan’ın doğu kıyısı Jaganatha Puri’ye taşındı. Mahaprabhu döndüğü zaman Nitai’nin yerel adananların yardımıyla hareketi büyütmüş olduğunu görmekten memnun olmuştu. Bununla beraber, Navadvipa’da ki hareket iyice ihmal edilmişti ve böylece 1511’de Mahaprabhu en güvenilir sankirtan komutanı Nityananda’dan Bengal’e geri dönmesini rica etti.

Nitai Bengal’e ilk döndüğünde Kalküta’nın dört mil kuzeyinde bir köy olan Panihati’de vazifesine başladı. Neredeyse beş ay boyunca binlerce insan Onun ehil denetiminde şarkı söyleyip dans edene kadar vaazlar verip binlerce takipçiyi bu bölgeye topladı. Raghunatha das Goswami, genç bir oğlanın teslim olmuş bir hizmetkar olarak Nityananda Prabhu’ya yanaşması da o zaman oldu. Raghunatha varlıklı bir ailede doğduğu için Nitai ondan tüm adananların arzuladıkları kadar yoğurt ve çentik pirinç yiyebilecekleri büyük bir festival gerçekleştirmesini istedi. Çeşitli şekillerde millerce çevreden hacıları çeken Panihati’de ki festival büyük bir başarıydı. Bu doğal olarak sankirtan hareketini geliştirdi ve Nityananda’yı son derece memnun etti.

Panihati’de Nityananda, Raghava Pandita’nın evini karargah olarak kullandı ve buradan Bhagirathi Nehri’nin her iki tarafından binlerce insana Krişna bilincini öğretti. Oradan da Gadadharadas’ın evinde kaldığı Varahanagara’ya hareket etti. Bu küçük meskeni hareket için bir diğer büyük merkeze çevirdi. Bu bölgenin insanlarını öyle adamakıllı hareket ettirdiği söylenir ki genç çocukların bile komşu köylerden hatta okul günlerinde sırf kirtana katılmak için gelmelerine izin verilirdi.

Bu yerlerde kendi kendine yeten, gelişmekte olan vaaz merkezleri bulduğu verimli bi dönemin ardından Nityananda Prabhu Bengal’in en varlıklı kentlerinden biri olan Saptagrama’ya vardı. Bu kentin sakinlerinin çoğu kast dışı sayılıyordu. Hindu standartlarına göre dokunulmaz oldukları halde, Nityananda tüm ruhları eşit olarak gördü ve Mahaprabhu’nun öğretilerini karşılaştığı herkese aşkla yaydı.

Bir süre Saptagrama’da kalan Nityananda Prabhu kapı kapı gidip insanlara Mahaprabhu’nun sankirtan misyonuna teslim olması için yalvardığı Shantipur ve Navadvipa’yı gezerek yolculuğa devam etti. Bu ricasını Thanajora’ya, Baragachi’ye, Dogachiya’ya, Fulia’ya ve Ganj’ın her iki tarafındaki bütün köylere taşıdı. Khardaha’da da 1 200 erkek ve 1 300 bayan Budistten fdaha aşağısını dönüştürmediği söylenir.

Nityananda Prabhu’nun en önemli takipçileri Ona o zaman katılmıştır. Onların da yardımı ile Nityananda Prabhu Krişna bilincini tüm Bengal’de yaymakta başarılı olmuştur.

AİLE REİSLİĞİ YAŞAMI VE SON MEŞGALELERİ

Nitai, Mahapabhu’nun ricası üzerine Bengal’e döndüğü zaman, avadhuta rolünü bırakmaya ve evlenmeye karar verdi. Suryadasa Sarakhel denilen bir köy liderinin harika adananlar olan iki kızı vardı; isimleri Jahnava ve Vasudha’ydı. Nityananda Prabhu’ya karşı büyük sevgi besleyen nitelikli kızlar olarak Onunla evlenmek üzere seçildiler ve O da karşılığında onları yürekten sevdi. Kavi Karnapura’ya göre iki kız sırasıyla Lord Balaram’ın eşleri olan Revati Devi ve Varuni Devi’nin enkarnasyonlarıydı.

Bir süre sonra Vasudha Virabhadra adında bir erkek ve Ganga-devi adında bir kız-iki çocuk doğurdu. Özellikle Virabhadra Vaişnava toplumunda büyük bir lider oldu ve güzide babasının ruh hali içinde Lord Caitanya’nın öğretilerini yaymaya devam etti. İki ilahi çocuğunun doğumundan kısa bir süre sonra, Vasudha öldü ve Jahnava onları kendi çocukları gibi yetiştirmeye yemin etti.

Yıllar geçtikçe Jahnava Lord Caitanya’nın çizgisinin ideallerini somutlaştıran eşşiz bir Vaişnava olarak ün saldı. Kendi oğlunun yanı sıra Vaişnava toplumunun birçok diğer erkek ve bayan üyesine inisiasyon verdi. Mahaprabhu’nun soyundan gelen başlıca figürler onun nilüfer ayaklarına sığındı ve Narottama Dasa Thakura, Srinivasa Acarya, ve Syamananda Prabhu gibi kişilikler onu Bengal’de ki en önde gelen Vaişnava olarak kabul etti.

Ekachakra’da Nityananda Prabhu’nun doğum yerinden çok da uzakta olmayan, Nityananda Prabhu’nun Kendisi tarafından yerleştirilmiş Bankima Raya diye bilinen bir Krişna Deitisi var. Bu Deitinin sağında Jahnava’nın bir Deitisi ve solunda da Şri Radha’nın bir Deitisi bulunur. Bu tapınağın rahipleri Nityananda Prabhu’nun ruhsal semadaki ebedi meşgaleleri için bu dünyayı terketmek için Bankima Raya formu içinde kaybolduğunu söyler. Nitai’nin ayrılışına dair başka bir hikaye yoktur ve dolayısıyla bu genelde ortodosks Vaişnava toplumu tarafından kabul edilir. Olabileceği gibi olsun, Onun varlığı daima kişinin kendi gurusunun varlığında hissedilir çünkü guru Nityananda Prabhu’nun aşkının canlı bir tezahürü olarak kabul edilir ve Onun gücü gerçek bir öğrenciye adanmışlık hizmeti sunma ve adanmışlık yaşamının neşesini deneyimleme yeteneğini verendir.

Bu makale Satyaraja Das (Steven J. Rosen) ın “Sri Panca-tattva: Tanrı’nın Beş Özelliği” kitabındaki çok daha detaylı bir biyografik denemenin kısaltılmış bir uyarlamasıdır.

~*~*~*For english please read the rest of the entry~*~*~*

LORD NITYANANDA

Nityananda Prabhu appeared in the village of Ekachakra, in West Bengal, India, around 1474. In the Caitanya Caritamrita and other scriptures He is declared to be the avatar of Lord Balarama, the direct expansion of the Supreme Personality of Godhead, Krishna.

As a child He was called Nitai and had a close circle of friends. Together they used to imitate the pastimes of Krishna and His associates. All the adults of Ekachakra were fascinated by this unique little boy, and they loved Him as their own. Seeing His total absorption in Krishna and the avatars of Vishnu, they suspected that He might be some sort of incarnation Himself. He was relentless, day after day enacting a different pastime, and did it so skillfully that His neighbors wondered, “How is it that He is so talented? How does He know the stories so well? No one has explained all these details to Him.” On one occasion, one of the boys dressed as Akrura and took Krishna and Balarama away from Vrindavana on the order of Kamsa. Nitai cried in grief, feeling the separation of the cowherd girls who loved Krishna with their whole being. Tears of love flowed from His eyes. His acting was so authentic that it made all who watched question whether He was merely acting or in some way experiencing the part He played. This was true whether He was playing Krishna, Balarama, or even Vamana and other Incarnations of the Lord. When questioned, Nitai would respond: “They are My own divine pastimes, and I am allowing you to see them.”

Among His most convincing roles was that of Lakshmana, the brother of Rama, which intimated His divine identity as Balarama. For His first twelve years, Nityananda Prabhu stayed in Ekachakra and shared loving pastimes with His neighbors.

TRAVELLING ON PILGRIMAGE

Just before His thirteenth year, however, a traveling mendicant came to His home and was welcomed as a guest by Hadai Pandita, Nityananda’s affectionate father. With deep respect and brahminical hospitality, Hadai Pandita offered his eminent guest all that he had. “Please feel free to take whatever you like,” he said. “My home is your home.” The visiting ascetic explained that his was a simple life, and that his needs were minimal. However, he said, he needed a traveling companion, and young Nitai would be an appropriate person for such a service. Nitai was eager, and reluctantly, Hadai Pandita agreed to let his son go.

Nitai traveled from holy place to holy place for the next twenty years, until He was thirty-two, receiving instruction and friendship from His elderly sannyasi companion. He journeyed the length and breadth of India and sanctified the subcontinent by His presence, making holy places even holier. As Nitai continued to travel, feeling the ecstasy of these sacred areas, He more and more took on the character of an avadhuta, or a spiritually elevated person who appears crazy to the uninformed. His mode of activity and general behavior became increasingly unexplainable and erratic; no one could understand what motivated Him or why He behaved in the way that He did. For example, He was known to dance ecstatically with the cloth meant to cover His loins wrapped instead around His head.

In Pandarapura (in present-day Maharashtra), Nityananda Prabhu met Lakshmipati Tirtha. It is said that Lakshmipati was given to intense dreams about Lord Balarama, and when he met Nityananda in Pandarapura, he was convinced that this beautiful young Nityananda was none other than Balarama Himself. As they developed a deep, loving relationship, Nityananda became increasingly more and more dear to Lakshmipati Tirtha, and Lakshmipati Tirtha became dear to Him.

According to some authorities, Lakshmipati initiated Nityananda Prabhu at this time, giving Him the brahmachari name “Svarupa.” Lakshmipati’s most famed disciple was Madhavendra Puri, who is credited with having established the sweet truth of the amorous relationship with Krishna, which later became an integral part of Lord Chaitanya’s teachings, and also with being the first to openly articulate the preeminent position of Radharani. Because Madhavendra Puri was His senior, Nityananda Prabhu always treated him as though he were His spiritual master.

Soon Nityananda Prabhu reached Vraja (Vrindavan.) His ecstasy increased one million times. Visiting the many places associated with Krishna’s pastimes, He shouted, danced, rolled around, laughed, and howled like a madman. With overflowing intensity, He cried out, “Where is Krishna? Where is My very life and soul?” As these words emanated from His anxious lips, He shivered uncontrollably and tears of love poured from His eyes like torrents of rain. At that moment, He was seized with a startling inner vision, which showed Him that Lord Chaitanya Mahaprabhu had completed His childhood pastimes. Mahaprabhu was now overtly engaged in His mission. This realization made Nityananda chortle with unbridled affection for His spiritual brother, and so from Sringara-vata He proceeded to Navadvipa to join in Mahaprabhu’s pastimes.

nityanandam aham vande karne lambita-mauktikam caitanyagraja-rupena pavitri-krta-bhutalam

“Salutations to Sri Nityananda Prabhu, Who has a single pearl suspended from one of His ears, Who is the elder brother of Sri Chaitanya Mahaprabhu, and Who is the purifier of the world.”

UNITING WITH CHAITANYA MAHAPRABHU

The year was 1506, and after arduous travel through dense forests in the trance-like state of frantic devotion, Nityananda Prabhu reached the land of Nadiya, where Chaitanya Mahaprabhu resided. When the two Lords finally saw each other for the first time, they were immediately overtaken by waves of ecstasy. Nitai was roughly thirty-two-years-old, and Mahaprabhu was twenty. They each felt that their lives were now perfectly complete. Embracing, they cried rivers of ecstasy.

Soon after their initial meeting, Mahaprabhu took Nityananda to Srivasa Thakura’s home to offer Vyasa-puja, or guru-worship, to Nitai, who is the original guru for all mankind. However, Nityananda grabbed all of the worship articles from Mahaprabhu and worshiped Him instead. Nitai kept repeating, “Nimai Pandita [Mahaprabhu] is my Lord and master! Nimai Pandita is my Lord and master!” There was constant competition as to who would serve whom. Their love for each other is indescribable. From this point until Mahaprabhu left Navadvipa for Jagannatha Puri, Nitai was always at His side. Both Virndavanadasa Thakura and Krishnadasa Kaviraja Goswami unequivocally assert that Nitai holds the key to Mahaprabhu’s heart. The teaching of the Chaitanya tradition is emphatic: One who thinks that he can attain love of God without first attaining the mercy of Nityananda Rama is living in a hallucination.

THE LIBERATION OF JAGAI AND MADHAI

Mahaprabhu asked Nityananda Prabhu and Haridasa Thakura to serve as His door-to-door preachers, spreading the message of love of God to every home in Navadvipa. It was at this point that Nitai and Haridasa met the two brothers Jagai and Madhai. They were the descendents of an illustrious brahmana dynasty but had abandoned the pious ways of their forefathers for a life of debauchery.

When the two emissaries of Mahaprabhu’s mercy first met them, Jagai and Madhai were in a drunken stupor, creating havoc throughout the village. Nitai felt compassion on these fallen souls and reasoned that if they could be rectified, then Mahaprabhu’s mission would become even more well received in Navadvipa. Approaching the two wayward brothers on the street, Nitai begged them to chant the holy name of Krishna and to taste the sweet nectar of Krishna consciousness. But the two villains just chased Nitai down the road, shouting profanities and calling Him foul names. Madhai threw a broken clay pot that came crashing down on Nitai’s divine head, causing Him to bleed. (Although Nitai’s body is perfectly spiritual, He manifested this pastime so that Jagai and Madhai could attain liberation.)

When Mahaprabhu heard what had happened, He became infuriated and rushed to the area Himself. How could anyone harm a gentle soul like Nitai? Summoning His divine disk-like weapon, which is flaming and radiant, Mahaprabhu was prepared to kill the two repellent brothers on the spot, forcing them to taste the wrath of God. His anger, however, was assuaged by Nitai, who reminded Him that the majority of people in this age are as fallen as Jagai and Madhai, and that it is His mission to liberate them with love, not with violence.
Hearing Nitai’s words, Mahaprabhu was willing to forgive Jagai, for he had tried to protect Nityananda Prabhu, but Madhai, who perpetuated the most evil deed of harming Nitai, needed to be forgiven by Nitai Himself. Nitai’s mercy knows no bounds, and He quickly forgave Madhai for all he had done.

When Jagai and Madhai saw the loving exchange between Mahaprabhu and Nityananda and, observed Nitai’s forgiving nature toward them, their hearts were changed. They resolved to become devotees and enthusiastic supporters of Mahaprabhu’s sankirtana mission. Seeing their sincerity, Mahaprabhu took all of their sins on His own head. For a few brief moments, His beautiful golden body turned into an unsightly blackish color. Indeed, when Yamaraja’s assistant Chitragupta tried to tally Jagai and Madhai’s collective sins, he could not do so, and he collapsed from sheer exhaustion. After the incident with Nitai, however, Jagai and Madhai set the highest standard of devotional service by constantly chanting the holy name of Krishna (at least 100,000 times daily) and instructing others in devotion to Krishna.

SPREADING THE SANKIRTAN MOVEMENT

After Chaitanya Mahaprabhu took on the renounced order of life, sannyasa, to spread the sankirtana movement, the two brothers moved to Jagannath Puri, on the east coast of India, where Mahaprabhu left Nityananda and proceeded on a tour of South India that was to last for two years. When Mahaprabhu returned, He was pleased to see that Nitai had developed the movement in Puri with the help of the local devotees. However, the movement in Navadvipa had been sorely neglected, and so in 1511, Mahaprabhu requested Nityananda, His most reliable sankirtana commander, to return to Bengal.

When Nitai first returned to Bengal, He began His mission in Panihati, a village four miles north of Calcutta. For almost five months, He preached and gathered followers in this area, until thousands chanted and danced in ecstasy under His able supervision. It was at this time that Raghunatha dasa Goswami, then a young boy, approached Nityananda Prabhu as a surrendered servant. Since Raghunatha was born into a wealthy family, Nitai asked him to hold a huge festival in which all the devotees could have as much yogurt and chipped rice as they desired. The festival at Panihati was a grand success, drawing pilgrims from miles around to participate in various ways. This naturally enhanced the sankirtana movement and pleased Nityananda very much.

In Panihati, Nityananda used the house of Raghava Pandita as a headquarters, and from there He taught Krishna consciousness to thousands of people from both sides of the Bhagirathi River. From there, He moved on to Varahanagara, where he stayed in the house of Gadadharadasa. He transformed this small dwelling into another huge center for the movement. It is said that He moved the people of this area so thoroughly that even the young children were allowed to come from neighboring villages, even on school days, just to join the kirtana.

After a fruitful period in these places, founding self-sufficient, ongoing preaching centers, Nityananda Prabhu arrived in Saptagrama, one of the wealthiest towns in Bengal. Many of this town’s inhabitants were considered outcastes. Although they were untouchable by Hindu standards, Nityananda viewed all souls equally and lovingly spread Mahaprabhu’s teachings to everyone He met.

After staying in Saptagrama for some time, Nityananda Prabhu traveled on, visiting Shantipur and Navadvipa, where He went door-to-door and begged people to surrender to Mahaprabhu’s sankirtana mission. He carried this request to Thanajora, Baragachi, Dogachiya, Fulia, and all villages on both sides of the Ganges. At Khardaha, He is said to have converted no less than 1,200 male and 1,300 female Buddhists.
Nityananda Prabhu’s most important followers joined Him at this time. With their help, Nityananda Prabhu was successful in spreading Krishna consciousness throughout Bengal.

HOUSEHOLD LIFE AND FINAL PASTIMES

When Nitai returned to Bengal at Mahaprabhu’s request, He decided to abandon His avadhuta status and get married. A village leader named Suryadasa Sarakhel had two daughters who were great devotees; their names were Jahnava and Vasudha. As qualified girls who felt great affection for Nityananda Prabhu, they were chosen to marry Him, and He, in turn, loved them dearly. According to Kavi Karnapura, the two girls were incarnations of Revati Devi and Varuni Devi respectively, the wives of Lord Balarama.

After some time Vasudha gave birth to two children - a boy named Virabhadra and a girl named Ganga-devi. Virabhadra, especially, became a great leader in the Vaishnava community and continued to spread Lord Chaitanya’s teachings in the mood of His distinguished father. Soon after the birth of her two divine children, Vasudha passed away, and Jahnava vowed to raise them as her own.

As the years went by, Jahnava developed a reputation as a superlative Vaishnava, embodying the ideals of devotion in Lord Chaitanya’s line. She initiated her son Virabhadra as well as many other male and female members of the Vaishnava community. Major figures in Mahaprabhu’s lineage took shelter at her lotus feet, and personalities like Narottama Dasa Thakura, Srinivasa Acarya, and Syamananda Prabhu accepted her as the most prominent Vaishnava in Bengal.

In Ekachakra, not far from Nityananda Prabhu’s birthplace there is a Krishna deity known as Bankima Raya, established by Nityananda Himself. On the right side of this deity is a deity of Jahnava and on the left is Sri Radha. The priests of this temple say that Nityananda Prabhu merged into the form of Bankima Raya to leave the earth for His eternal pastimes in the spiritual sky. There are no other stories of Nitai’s departure, and so this one is generally accepted by the orthodox Vaishnava community. Be that as it may, His presence is always felt in the presence of one’s own guru, for the guru is considered a living manifestation of Nityananda Prabhu’s love, and His power is what gives a true disciple the ability to perform devotional service and to experience the bliss of devotional life.

This article is an abbreviated adaptation from a much more elaborate biographical essay in the book, “Sri Panca-tattva: The Five Features of God”, by Satyaraja Dasa (Steven J. Rosen.)

Copyright © 2008 - Hare Krishna Turkey - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template