MUSON ZAMANI YAMUNA-YAMUNA AT MONSOON TIME

~*~*~*English is below the Turkish*~*~*

Muson Zamanı Yamuna (Lalita'nın Melodisi)

Zaman bölünürken sonsuz anlara,
Orada sesiz bir his var,usulca sarmalayan derinden.
Anın içine düşerken, dilimde hep aynı şarkı yarı hüzünlü.
Sonra beyaz birgül açar zihnimde,gözlerimde güneş.
Gittiğim heryerde yüzümü sana dönerim sevgili koruyucum ve yüce sevdam.
Muson yağmurları yağar sonra hayalime ve ben koşuyorum sırılsıklam,çırılçıplak,ağ
layarak Yamunaya doğru.
Yolcular çoktan açıldı nehire,
İşte tam oradayım.
Yalnız,
Seni özleyen ruhum başladı şarkımızı söylemeye
ve Yamuna terse akıyor şimdi,delice sevginse içime.
Muson zamanı Yamunanın tam kalbindeyim,tüm biriktirdiklerimse bir fanusun içinde.
Sonra bir form geldi güneşin oğlu sanki.
ve o an akıntıya bıraktım fanusu ve tüm geçmiş zamanlarımı.
Şimdi Muson zamanı Yamunanın içinde binlerce kez yıkanıyorum altın ışıklı suyla,
Birazdan ruhum bedenimden ayrılacak, sakin.
Ve şükrediyorum bu topraklara,küllerimi şimdiden ben savuruyorum rüzgara .
İşte bitti. Tekrarı yok!
Ölüyorum Muson yağmurlarında.
Uzakta güneşin oğlu mırıldanıyor HareKrisna
beni karşılarken, orada!

Bu 24 Mart 2009'da 06:30 da İstanbul'da gerçekten yaşandı.

Lalita Devi Dasi(Nazan)

~*~*~*For English please read below~*~*~*

Yamuna at Monsoon Time (Lalita's Melody)


While time is divided into eternal moments, there is a silence feeling embracing quietly from deep inside.While I’m falling into the moment, the same song on my tongue, half morose. Then a white rose blossoms in my mind, sun in my eyes, wherever I go I turn my face to You (Krishna). My dearest protector and divine love. Then monsoon rains pours on my dream and I’m running soaking wet, naked, crying towards the Yamuna.Voyagers already sailed to the river, and right there I’m all alone and my soul that’s longing for you has started singing our song and Yamuna is flowing madly upstream now but your divine love is inside me. I’m right in the core of Yamuna’s heart at Mansoon time, and all that I’ve collected are in a lantern. Then a form came, the son of the sun. and I left that lantern and all my past to the stream. Now I’ve been bathing thousands of times in Yamuna with golden rayed water. My soul will leave my body in a moment, in peace.I’m thanking these lands, I myself am already scattering my ashes to the wind, now it’s over, no more repetation! I’m dying at Monsoon rains.

The son of the sun is singing sweetly Hare Krishna from a far, while welcoming me there.

This was lived for real in İstanbul, 06:30am 24th of March 2009

While remembering Yamuna
Lalita devi dasi (Nazan)


0 yorum:

Copyright © 2008 - Hare Krishna Turkey - is proudly powered by Blogger
Smashing Magazine - Design Disease - Blog and Web - Dilectio Blogger Template